Kapıcılar Ne Kadar Maaş Alıyor? Görünmeyen Emekçilerin Gerçek Hikâyesi
Bir sabah apartmanınızdan çıkarken sizi güler yüzle selamlayan, kışın yolları tuzlayan, yazın bahçeyi sulayan ve her gün ortak alanları tertemiz tutan biri var: kapıcı. Onlar şehir hayatının en görünmeyen ama en vazgeçilmez emekçileri. Ancak çoğumuz onların maaşlarının ne kadar olduğunu, hangi koşullarda çalıştıklarını ya da geçim mücadelesini hiç düşünmeyiz. Bu yazıda, Türkiye’de kapıcıların aldığı maaşları rakamlarla, gerçek hikâyelerle ve sosyal bir perspektifle ele alacağız.
Kapıcı Kimdir ve Ne İş Yapar?
Göründüğünden Fazlası
Kapıcılar yalnızca çöp toplayan ya da apartmanı süpüren kişiler değildir. Günümüzde bu meslek, temizlikten tesisat kontrolüne, güvenlikten posta teslimine kadar birçok görevi kapsar. Bazı apartmanlarda gece gündüz görevde olan kapıcılar, adeta binanın “yaşayan sistemi” gibidir. Bu yüzden maaş konusu da görev tanımı, çalışma saatleri ve konaklama durumuna göre büyük farklılıklar gösterebilir.
2025 İtibarıyla Kapıcı Maaşları Ne Kadar?
Temel Maaş: Asgari Ücretle Başlayan Gerçeklik
2025 yılı itibarıyla Türkiye’de brüt asgari ücret 20.002 TL civarında. Kapıcı maaşları da genellikle bu rakamın çevresinde şekillenir. Ancak konaklama, yemek ve sigorta gibi yan haklar eklendiğinde tablo daha farklı olabilir.
İşte genel maaş aralıkları:
🧹 Gündüz çalışan kapıcılar: 20.000 – 23.000 TL
🏢 24 saat esaslı çalışan kapıcılar (konaklamalı): 23.000 – 27.000 TL
🧰 Ek görevli (tesisat, bakım gibi işleri de yapan) kapıcılar: 27.000 – 32.000 TL
Bu maaşlara genellikle ücretsiz lojman, aidat indirimi ya da gıda yardımı gibi ek avantajlar da dahil edilir. Bu yan haklar, maaşın toplam değerini %10-20 oranında artırabilir.
Büyükşehir ve Küçük Şehir Arasındaki Fark
Türkiye’de kapıcı maaşları şehirden şehre ciddi farklar gösterir. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyük şehirlerde maaşlar genellikle yukarıda belirtilen aralığın üst sınırına yaklaşır. Daha küçük şehirlerde ise asgari ücret düzeyine yakın seyreder. Bunun temel nedeni, yaşam maliyetlerinin farklılığı ve apartman aidatlarının gelir düzeyine göre belirlenmesidir.
Bir Kapıcının Gözünden: Hayatın İçinden Bir Hikâye
“Biz Olmasak Apartman Durmazdı” – Mehmet Usta’nın Hikâyesi
Mehmet, 15 yıldır İstanbul’da bir apartmanda kapıcı olarak çalışıyor. Eşi ve iki çocuğuyla birlikte apartmanın lojmanında yaşıyor. Sabah 6’da mesaiye başlıyor, akşam 8’e kadar temizlik, çöp toplama, gelen kargoları teslim alma ve tesisat kontrolü gibi işlerle uğraşıyor. Aylık maaşı 26.000 TL civarında, ayrıca ücretsiz lojmanda oturuyor.
“Bazen insanlar bizim yaptığımız işi küçümsüyor ama bir gün işe gelmeyince anlıyorlar ne kadar önemli olduğumuzu. Biz olmazsak çöp birikir, tesisat aksar, güvenlik sıkıntısı çıkar,” diyor Mehmet. Onun hikâyesi, bu mesleğin görünmeyen yükünü gözler önüne seriyor.
Ekonomik Gerçekler: Maaşlar Yeterli mi?
Artan Yaşam Maliyeti ve Emek Dengesi
Son yıllarda artan kira, gıda ve enerji fiyatları kapıcıların maaşlarını da baskı altına almış durumda. Özellikle lojman sağlanmayan işlerde, maaşın önemli bir kısmı konaklama giderlerine gidiyor. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 2025 yılında 45.000 TL’ye yaklaşmış durumda. Bu da birçok kapıcının, tüm emeğine rağmen geçim sıkıntısı yaşadığını gösteriyor.
Yeni Nesil Kapıcılık: Profesyonelleşme Yükseliyor
Öte yandan, bazı apartman yönetimleri artık kapıcılığı daha profesyonel bir hizmet haline getiriyor. Tesis yönetim şirketleri aracılığıyla çalışan kapıcılar, daha yüksek maaşlar ve sosyal haklar elde edebiliyor. Bu modelin yaygınlaşması, mesleğin statüsünü de güçlendirebilir.
Sonuç: Görünmeyen Emek Değerini Hak Ediyor
Kapıcılar, şehir yaşamının görünmeyen omurgası. Onların emeği olmadan günlük düzenin devam etmesi neredeyse imkânsız. Ancak çoğu hâlâ asgari ücret sınırında, zorlu koşullar altında çalışıyor. Toplum olarak bu emeğin değerini anlamak ve daha adil koşullar için ses çıkarmak hepimizin sorumluluğu.
Peki sizce kapıcıların maaşı yaptıkları işin ağırlığını karşılıyor mu? Apartman yönetimleri bu konuda daha adil bir yaklaşım sergilemeli mi? Yorumlarda fikirlerinizi paylaşın, bu görünmeyen emeği birlikte görünür kılalım.