İçeriğe geç

Estağfurullah çekerken ne denir ?

Estağfurullah Çekerken Ne Denir? Bir Anı, Bir Derinlik

Herkesin hayatında bazı anlar vardır ki, içinden çıkmak zorlaşır; ne yapacağını, ne diyeceğini bilemezsin. İşte tam o anlarda, bazen öyle bir kelime, öyle bir dua, öyle bir hatırlatma gelir ki, seni yeniden dengeye getirir. Bugün, size bu tür bir anı anlatmak istiyorum. Birinin sana haksız yere sövdüğünde ya da seni kırdığında ne yapman gerektiğini düşünmedin mi hiç? “Estağfurullah” dedikten sonra ne söylemen gerektiğini… Nasıl tepki vermelisin? İşte bu yazımda, bir hikâyenin içinde, bu soruyu birlikte keşfedeceğiz.

Bir Yaz Akşamı

Küçük bir kasabada, belki de çok uzak olmayan bir zamanda, Sibel adında bir kadın yaşardı. Sibel, çevresindeki herkesin derdini dinlemeyi seven, her durumda insanları rahatlatan, empatiyle dolu biriydi. Bir akşam, kasabanın meydanına doğru yürüyordu. Hava hafif serindi, rüzgarın sesiyle birlikte sakin bir melodi gibi dolaşan kasaba, içinde bir huzur taşıyordu. Fakat o huzur, Sibel’in yüreğine, göğsünü sıkan bir şeyler bırakıyordu.

O akşam, Kasım adında biriyle karşılaştı. Kasım, Sibel’in eski dostuydu, ama bu dostluk, zaman içinde soğumuş ve kopmuştu. Kasım, son birkaç yıldır işlerinin kötü gittiğini ve çevresindeki herkesin onu anlamadığını söylüyordu. O gece, içindeki öfkeyi biriktirip, Sibel’in yanında patlatmaya karar verdi.

“Senin gibi insanlarla, herkesin işini çözüyor olması ne kadar kolay. Ne kadar şanslısın! Herkes sana ‘güzel’ diyor, sen de o kadar mutlusun, değil mi?” dedi Kasım, bir anda.

Sibel, ne olduğunu tam anlayamadan cevap verdi. “Estağfurullah, Kasım, bu söylediklerini hak etmiyorum.” Ama Kasım, bir adım daha atarak, ona olan öfkesini biriktirdiği şekilde dile getirdi.

Sibel, Kasım’ın öfkesini duyarak derin bir iç çekti. Bu sözlere dayanmak kolay değildi ama Sibel, başkalarına bir çözüm sunmayı severdi. Hemen aklına geldi, ama çözüm sunmanın bu durumda, Kasım’a yardım etmektense ona daha çok zarar verebileceğini düşündü. Erkeklerin çoğu gibi, çözüm arayışı, doğru cümleyi kurarak problemi hemen çözmek isterdi. Kasım ise ne yazık ki sadece biriyle konuşarak rahatlamak istiyordu.

Empati, Bir Çözüm Değildir

Sibel, Kasım’ın söylediklerini içinden birkaç kez yeniden tekrarladı. Erkeklerin çoğu çözüm arayışında, ne kadar çabuk bir çıkış yolu bulurlar. Ama Kasım’a bakınca, bu çözümün duygusal bir boşluğu kapatmaya yetmeyeceğini fark etti. Onun derdi, bir kelimeyle veya bir çözüm önerisiyle geçmeyecek kadar derindi.

Sibel, derin bir nefes aldı ve Kasım’a yavaşça yaklaştı. “Kasım, seni anlıyorum,” dedi, “Ama öfkenin seni ne kadar yıprattığını görmek de beni üzüyor. O kadar doğru bildiğin bir şey yok belki de, ama kalbinin sağlıklı olması, sorunların çözülmesi için öncelikli olmalı.”

Kasım, Sibel’in yüzüne bakarak bir süre sessiz kaldı. Bu empatik yaklaşım, belki de hayatında duyduğu en dürüst, en derin cümleydi. Ancak, erkek bakış açısıyla, kasvetli duyguları bir çözüm bulmak, bir yol çizmekti. Çözüm, burada ne yazık ki her zaman doğru cümleyi bulmakla bitmiyordu.

“Estağfurullah” Dediğimizde Ne Demek İstiyoruz?

Sibel, Kasım’a bakarak, “Estağfurullah” dedi. O an, sadece kelimeleri değil, bu kelimenin anlamını da çok derinlemesine hissetti. Estağfurullah demek, aslında kibirli bir tepkiyi reddetmek, karşıdaki kişiye rahatsızlık vermemek ve ilişkilerde güveni sürdürmektir. Çoğu zaman insanlar bizi haksız yere suçlasa da, bir kelimeyle, yargılanmadan, “Estağfurullah” demek, hem içsel bir teslimiyet hem de karşıdaki kişiye duygusal bir yatıştırmadır.

Kasım, bir süre sonra Sibel’in söylediklerinin derinliğini anlamaya başladı. Gerçekten de “Estağfurullah” demek, sadece bir kelime değil, bir dengeyi koruma şeklidir. İnsanların zihinlerinde bir şeyler kırıldığında, ne çözüm arayarak ne de duygusal bir bağ kurarak her şeyin düzelmeyeceğini anladı.

Hikayenin Sonu: Empati ile Büyümek

Sibel ve Kasım, geceyi sohbetle bitirdiler. Sibel, kasaba meydanına son bir kez bakarak derin bir iç çekti. O akşam, her şeyin bir çözümü olmadığını, bazen sadece bir kelimenin, bir cümlenin bile insanı huzura kavuşturabileceğini fark etti.

Kasım, yavaşça Sibel’e bakarak, “Estağfurullah, bunu gerçekten hak etmiyorum ama bir şekilde beni affetmeni diliyorum,” dedi. Sibel gülümsedi, ve Kasım’a: “Herkesin içindeki huzuru bulmasına yardım etmek istiyorum. O yüzden sana, ‘Estağfurullah’ dedim. Zihnindeki yükleri hafifletmene yardımcı olmak için buradayım,” dedi.

Bazen, çözüm önerileri, kelimelerle anında hallolmayan, kalbimize dokunan anlar yaratır. Estağfurullah, bazen sadece bir kelime değil, içsel bir huzur yolu açmaktır.

Sonuç

Peki siz, “Estağfurullah” dediğinizde ne anlam yüklersiniz? Kendinizden ne kadar fedakarlık yaparak birine içsel huzur sundunuz? Yorumlarda, bu konuda duygu ve düşüncelerinizi paylaşın.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
pubg mobile ucbetkomilbetbetkom