“İbret” kelimesi, Arapça kökenli olup “abr” kökünden türetilmiştir ve “geçmek, aşmak” anlamına gelir. İslam kültüründe, bu kelime daha çok “görünenden görünmeyene geçmek, nesnelerin ve olayların dış yüzüne bakıp onlardaki hikmeti kavrayarak ders almak” şeklinde tanımlanır. Kur’an-ı Kerim’de, peygamberlerin kıssaları, kavimlerin helakleri ve doğa olayları gibi pek çok durum, insanlara ibret almaları için örnek olarak sunulmuştur. Örneğin, Yûsuf Suresi’nde, “Gerçekten onların (peygamberlerin) kıssalarında, akıl sâhibleri için birer ibret vardır” (Yûsuf, 12/111) denilerek, geçmişteki olaylardan ders çıkarılmasının önemi vurgulanmıştır.
İbret’in İslam’daki Yeri
İslam’da ibret almak, sadece bir kavram değil, aynı zamanda bir yaşam biçimidir. Allah, insanlara çeşitli olaylar ve durumlar aracılığıyla dersler verir. Bu dersler, insanların hem bireysel hem de toplumsal yaşamlarını şekillendirir. Kur’an’da, “Gerçekten onların (peygamberlerin) kıssalarında, akıl sâhibleri için birer ibret vardır” (Yûsuf, 12/111) denilerek, geçmişteki olaylardan ders çıkarılmasının önemi vurgulanmıştır. Ayrıca, Nûr Suresi’nde gece ile gündüzün ardarda gelişi ve hayvanlar âlemi ibret alınacak konular arasında zikredilmiştir.
İbret’in Günlük Hayattaki Yeri
İbret almak, sadece dini bir kavram değil, günlük yaşamda da önemli bir yer tutar. İnsanlar, karşılaştıkları olaylardan ders çıkararak daha bilinçli ve dikkatli bir yaşam sürmeyi hedeflerler. Örneğin, bir kişinin yaptığı bir hata, başkaları için bir uyarı niteliği taşır. Bu tür durumlar, insanlara benzer hataları tekrarlamamaları konusunda bir ders verir.
Sonuç
İslam’da ibret, sadece bir kelime değil, insanın hayatını şekillendiren derin bir öğretiyi ifade eder. Geçmişteki olaylardan ders çıkararak, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde daha bilinçli ve sağlıklı bir yaşam sürmek mümkündür. Bu bağlamda, ibret almak, bireylerin ve toplumların gelişiminde kritik bir rol oynar. İbret, sadece bir kelime değil, aynı zamanda yaşamın kendisidir.
Yanlış davranışların yol açtığı kötü sonuçlardan ders almak anlamında ahlâk ve tasavvuf terimi. Şiirlerinde İbret mahlasını kullandı. Anadolu’dan Seyyid Ahmed’in oğludur . Babası Bağdat kadısı ile İstanbul’dan Bağdat’a gelen Hatip-zâde Mustafa Efendi’nin kâhyasıdır. Seyyid Muhammed Efendi Arapçaya hakim olmamasına rağmen fıkıhta zor meseleleri kolayca çözerdi. 40 yaşında iken vefat etti (Akkuş 2008: 230-243).
Toygar!
Yorumunuz farklı bir açı sundu, yine de teşekkür ederim.
Namık Kemal ‘in usta kalemiyle Türk basın tarihinde önemli bir yeri olan İbret gazetesi 1873 yılında kapatılmıştır. Halk arasında çok yaygın bir kelime olan ibret ve ibret almak kelimesi genel manada bir olay ve bir düşünce sonucundan ders almak anlamında kullanılmaktadır. İbret almak şeklinde kullanılmasının yanında çoğunlukla ibret alınması gereken durum olumsuz bir örnek üzerinden elde edilen ders niteliğindedir.
Başkan!
Kıymetli katkınız, yazının temel yapısını güçlendirdi ve daha sağlam bir akademik temel sundu.
İBRET-NÜMÂ (BURSEVÎ) Muhyiddin Halife Bursevî ‘nin telif ettiği dinî-tasavvufî mesnevi tarzında hazırlanmış ve manzum/mensur yazılan eseri. Namık Kemal ‘in usta kalemiyle Türk basın tarihinde önemli bir yeri olan İbret gazetesi 1873 yılında kapatılmıştır. 31 Ara 2020 Türk Basın Tarihinde İbret Gazetesi ve Kapatılmasına Neden …
Tuğçe!
Katkınızla metin daha değerli oldu.